Alsace'a Dair: Simay'ın Gözünden Bir Lezzet Gezisi

SOMM DIGI platformumuzun değerli üyesi ve Somm Gastro'nun konuk yazarı Simay'ın eşsiz gezisine eşlik etmeye ne dersiniz?

Alsace, lezzetleriyle, tarihi ve kültürüyle, kendine özgü atmosferiyle etkileyici bir yer. Ve Simay, bu hikayeyi sizinle paylaşmak için burada.

Simay'ın anılarından ve deneyimlerinden oluşan bu hikaye, Alsace'ın gizli köşelerini, lezzet duraklarını, ünlü şaraplarını ve daha fazlasını içeriyor. Siz de bu lezzet gezisinde Simay'ın yanında olacak ve Alsace'ı farklı bir bakış açısıyla keşfedeceksiniz.

İşte başlıyoruz: Alsace'a dair her şey, Simay'ın kaleminden sizlerle buluşuyor.

Ve Simay Yazıyor…

Sizlerle Alsace deneyimlerimi paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Alsace, Fransa ve Almanya'nın uzun süreli çatışmalarına sahne olmuş, farklı kültürlerin harmanlandığı bir bölge. Bölge, 1945'ten beri Fransa'nın bir parçası olsa da, Alman etkisini her köşesinde hissedebilirsiniz.

Alsace'ın başkenti olan Strazburg, bir yandan tarihi dokusunu koruyan, diğer yandan modern Avrupa'nın kalbi olan bir şehir. Strazburg, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor ve Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne ev sahipliği yapıyor. Küçük ama hareketli bir şehir olan Strazburg, birkaç gününüzü keyifle geçirebileceğiniz bir yer.

Hikayemize Strazburg'un en çekici bölgelerinden biri olan Petite France ile başlıyoruz.

Zamanın Durduğu Yer: Petite France

Tarih boyunca dericilik ve balıkçılıkla anılan bu şirin yer, kanalları ve hoş sokakları ile oldukça keyifli bir atmosfere sahip. Sanki zamanın durduğu bu bölgede, her köşede karşıma çıkan tarih ve kültürle dolu anılarıyla Petite France, Alsace'ın ruhunu hissetmek için en ideal yerlerden biri.

Zamanın İzlerini Taşıyan Mimarlık Harikası: Notre Dame Katedrali

Notre Dame Katedrali Strazburg

Bir sonraki durak, göz kamaştırıcı bir mimariye sahip olan ve Strazburg'un en etkileyici yapısı olarak bilinen Notre Dame Katedrali.

İçerisinde yaklaşık 300 yıllık bir astronomik saat barındıran bu katedral, sadece estetik bir güzellik değil, aynı zamanda tarihi bir hazine.

Her bir taşında, geçmişin izlerini ve zamanın sessiz tanıklığını hissedebilirsiniz.

Lezzetlerin Çapraz Ateşi: Alsace'in Eşsiz Mutfağı

Fransa ve Almanya arasında uzun yıllar süren çekişme, yemek kültürüne de damgasını vurmuş. Her iki ülkenin mutfak özelliklerini harmanlayarak oluşturulan Alsace mutfak kültürü, bir lezzet birleşiminden daha çok, tarihin derinliklerinden gelen bir çeşitlilik sunuyor.

Eritilmiş peynirlerden yapılan Bretzel, üzüm, badem, vişne brendisinden oluşan sünger kek, peynir, soğan ve etle hazırlanan tarte flambée (bir çeşit pizza) ve sosis ile lahana karışımı olan choucroute... Bunlar, Colmar restoranlarında bulabileceğiniz, bu benzersiz birleşimden ortaya çıkan geleneksel lezzetler.

Fransız mutfağının klasik lezzetlerinden biri olan salyangoz (l’escargot), Strazburg mutfağına da damga vurmuş. Ancak biz bu lezzeti, geleneksel sunumun biraz dışında, kroket şeklinde deneyimledik.

Ve elbette, Alsace'ın imzası niteliğindeki Riesling şarabı masamızda yerini aldı. Notre Dame Katedrali'ne karşı yediğimiz bu muhteşem yemeklerin görsellerini aşağıda bulabilirsiniz."


Riesling Eşliğinde Alsace Lezzetleri

Notre Dame Katedrali'nin göz alıcı manzarası eşliğinde, kadehimdeki Riesling ile anın hazzını çıkarırken, karşımda dikkat çekici bir lezzetler tablosu vardı: Humuslu Taco, Peynirli Salyangoz Kroket ve çeşit çeşit peynirlerden oluşan bir tabak. Her biri, Alsace mutfağının benzersiz karışımını temsil ediyor ve ayrı bir deneyim sunuyor.

Alsace: Şaraplarıyla Öne Çıkan Bir Cennet


Alsace, şaraplarıyla adeta bir yıldız gibi parlıyor. Riesling üzümünün başkenti olarak bilinen bu bölge, aynı zamanda Sylvaner, Pinot Gris, Gewurtztraminer gibi üzümlerle de tanınır. Burası, kendine özgü mimarisiyle dolu 10'dan fazla şirin köyden oluşan bir mozaiktir.

Tüm köyleri gezmek mümkün olmasına rağmen, birkaçını ziyaret ettikten sonra diğerlerinin de benzer bir atmosfer sunduğunu göreceksiniz. Ancak, Noel döneminde bu köyler, büyülü süslemelerle adeta bir masal diyarına dönüşürler.

Ben, en popüler üç köyü ziyaret etme şansına sahip oldum; Ribeauville, Riquewihr ve Eguisheim.

Şimdi sıra Alsace'ın nefes kesici şarap bölgeleri hakkında kısa bilgiler yazarak sizleri bilgilendireğim.

Ribeauville: Şarap Rotalarının Gözdesi

Ribeauville, bölgenin en popüler ve turistlerin en çok ziyaret ettiği köylerden biridir. Alsace'ın ünlü şarap rotası üzerinde yer alması sayesinde, köy boyunca sayısız şarap tadım noktası bulunuyor.

Bazı yerlerde istisnalar olsa da, genellikle 6-8 euro karşılığında sınırsız tadım imkanı bulunuyor.

Bu, hem şarap severler hem de meraklıları için muhteşem bir deneyim.


Riquewihr: Renkli Evler ve Şarap Tadımı

Riquewihr, bölgenin en ünlü köylerinden biri ve rengarenk evleriyle adeta göz kamaştırıyor. Şarap tadımı yapabileceğiniz birçok nokta arasından Dopff ve Fritsch gibi üreticler var. Riesling ve Gewurztraminer seçenekleriyle benim en çok beğendiğim şaraplar oldu.

Eguisheim: Rengarenk Köy ve Şarap Tadımının Keyfi

Fransız Sarap Tadımı

Eguisheim, bölgenin favori köylerinden biri olarak seçilmiş ve yine rengarenk ve tatlı evleriyle büyüleyici bir atmosfere sahip.

Equisheim'deki tadım duraklarından biri olan Léon Baur ise 1738'de kurulmuş bir aile işletmesidir.

Bu özel şarap noktalarından biridir ve tadım ücretsizdir. Burada şarapları deneyebilir ve beğendiğiniz şarabı satın alabilirsiniz


Colmar: Rengarenk Bir Masal Şehri

Colmar: Rengarenk Bir Masal Şehri

Colmar, rengarenk pastel evleri, taş döşeli sokakları ve üzerinden köprülerin geçtiği kanallarıyla adeta bir masal şehri. Christmas dönemiyle meşhur olan bu küçük şehir, yılın diğer zamanlarında da kendini göstermekten geri kalmıyor.

Her bir binaya baktığınızda, her bir sokağa adım attığınızda büyülenmemek imkansız. Rivayete göre, kalp şeklinde penceresi olan evlerde evlenmeyi bekleyen bekar kızlar yaşarmış. Bu gelenek, pencerelere kalp şeklinde süslemeler yaparak ifade edilirmiş.

Şehrin tam ortasında, gözleri kamaştıran ihtişamı ve etkileyici mimarisiyle Saint Martin Kilisesi yer alıyor. İnşaatına 1235 yılında başlanan bu kilisenin tamamlanması ise 130 yıl sürmüş. Mayıs, haziran ve eylül aylarının oldukça keyifli ve huzurlu olduğu dönemlerde, bu rotayı gezmek için ideal zamanları diyebilirim.

Toplu taşıma araçlarıyla bu rotayı gezmek oldukça zor olabilir. En iyi seçeneklerden biri, bir tura katılmak ya da araç kiralamaktır.

Tatlı Veda

Alsace gezimizin sonuna gelirken, bu benzersiz bölgenin sunduğu lezzetleri, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle birlikte unutulmaz anılar biriktirdik. Alsace'nin büyüleyici köylerinde dolaşırken, renkli evlere tanık olduk, şarap tadımının keyfini çıkardık ve Colmar'ın masalsı atmosferinde kaybolduk. Her köşesinde farklı bir hikaye ve büyü saklayan Alsace, bize kendine özgü bir deneyim yaşattı.

Bu yolculukta benimle birlikte Alsace'ın gizemli dünyasını keşfeden herkese teşekkür ederim. Umarım bir gün siz de bu muhteşem bölgeyi ziyaret etme şansını elde edersiniz ve Alsace'nin büyüsüne kapılırsınız.

Keyifli geziler dilerim!

Sevgiler,

Simay

Previous
Previous

Hotel Caeli: Şarap Tutkunlarının Kaçırılmayacak Rüya Köşesi